17 Mayıs 2016 Salı

1984




"Özgürlük, yazıyla ilintilidir ve özgürlüğü yok etmek isteyen bürokratlar kötü konuşur, kötü 

yazarlar; anlamın , bütün anlamın kaybolduğu cümlelere sığınırlar. Her yurttaşın, özellikle de

gazetecilerin görevi, bu tür cümle ve sözcükleri yakalayıp bunlara karşı savaşmaktır. "


Kitabın Adı: 1984 (Nineteen Eighty-Four)

Yazarın Adı : George Orwell

Basım Tarihleri: 1984, 1989,1994,1999, 5.Basım 2003

Kapak Düzeni: Semih Özcan

Yayın Yönetmeni: İlknur Özdemir

Düzelti: Nurten Sönmezcan

Kitap Çevirmeni: Nuran  Akgören

Sayfa Sayısı: 250

Anadilinde Basım Tarihi : 8 Haziran 1949

Yazılış Adı : Avrupa'daki Son Adam (The Last Man in Europe)

Kitabın ana rolünü Winston adlı bir karakter oluşturuyor.Kitap 1984 yılında İngiltere de geçiyor.Bilim kurgu türüne yakın bir kitap.
1984 romanının içinde geçen dünya:İngiltere de devrim olmuş ingsos denilen bir parti iktidarı ele geçirmiş, partinin birinci dereceden ve ikinci dereceden çalışanları her şeyi kontrol ediyor.Dünya 3 tane ülkeye bölünmüş ve sürekli aralarında bitmek bilmeyen bir savaş var.
 Buharlaştırılmak, Büyük Birader, Düşünce Polisi gibi kitabın belli başlı yapıtaşları ya da başka bir deyişle eserin belki de bel kemiğini oluşturan bu kavramlar, kitapta ki şekliyle insanı dehşete düşürüyor. Kitap, kusursuzca işleyen ancak, baştan sona kusur ve yanlışlarla dolu olan bir yönetim anlayışının içinde Winston Smith’in etrafında ki olaylara ve onun yaşadıklarını merkeze alarak, yukarıda bahsi geçen sistemi en ince ayrıntısına kadar anlatmaktadır. Burada anlatılan sistem belki çoğumuza tanıdık gelen bir isimle adlandırılabilir. Otoriter ancak içinde sosyalist düzeni de andıran bir yapısı olan bu sistem, George Orwell’in kaleminde bambaşka bir anlam kazanmaktadır.

George Orwell " 1984"  kitabında  bizi umut ile korku arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Kendi dünyasını kuruyor, bu dünyanın içinde kaybolmamızı istiyor. Vatandaşlar herhangi bir sadakatsizlik halinde sistematik işkencelerle yeniden eğitimden geçirilmektedir kısmı bana Clockwork Orange anımsatması da yaptı.Ayrıca 2+2=5 ütopyasıyla da insanların istenmeyen hareketlerinin - düşüncelerinin empoze yoluyla nasıl kendi doğrularına çevrilebileceği, insanların düşüncelerinin yok edildiği bir sistemin daha 1940lı yıllarda öngörülmesi, Orwell'ın ileri görüşlülüğü kitaba milyon kez daha hayran olmamı sağladı. Sonunun bu şekilde bitmesini istemezdim fakat Game Of Thrones dizisinden dolayı her türlü mal kalabileceğim olaylara  metanetli davranmayı öğrendiğim için fazla sorun teşkil etmedi.Ama Jon Snow bile dirildiyse Winston'un da ölmesi haksızlık biraz bence (ne manağğğ).
WAR IS PEACE.

FREEDOM IS SLAVERY.

IGNORANCE IS STRENGTH.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder